2.15.2012

Sevmeyen ölsün!

Vatana millete mübarek olsun, artık bizim de bir sevgililer günümz var. Şişlimizin sevgili Belediye Başkanı Sayın Sarıgül, Power Fm yayınına capcanlı bağlandı ve hepimizin Sevgililer Gününü sabahın erken saatinde kutladı. Kutlamakla kalmadı bir de hepimizi gecenin geç saatlerine kadar vur patlasın çal oynasın, el ele, baş başa, görenleri çatlatmaca oyununa davet etti. Yer de son yılların en sokaktaki sahnesi Nişantaşı. Sevgilini kap gel, tabii cüzdanını da. Sadece kredi kartı da olur. Hediye almasan bile en azından bir yerlerde birşeyler ye veya iç. Sevgilin yoksa eşin de olur. Aşkını tazelersin fena mı? Peki her ikisi de yoksa ne olacak? Ne ayıp! Olmaz öyle. Toplum dışı bir durum. Sosyal gerekliliğini yerine getirememiş olmanın eksikliği ile ezil. Kahrol. Bir dahaki sefere mutlaka birini bul!
Anneler günü, Babalar günü, 23 Nisan Çocuklar günü derken hayatımıza önemli bir gün daha girdi böylece: Sevgililer Günü. Eskiden kırmızı gül veya çikolata sevgiliyi mutlu ediyorken, bugün iş çok daha ciddileşti. Bir defa hediye verme iki yönlü oldu. Kadın olma ayrıcalığı hükmünü yitirdi. Sevgilin varsa hediye alacaksın.Yine de kadınlar talepkar olma ve sevgililerini strese sokma konusunda üstünlüğü ellerinde bulunduruyor.
İyi güzel de sevgililer gününde sevmeyenler ne yapacak? Dişini sıkıp 14 Şubattan sonra ayrılacak tabii. Yalnız olanlar zaten hiç kafalarını kaldırmasın. Ya da Nişantaşı Şenliklerinin bir etkinliği olarak bir darağacı kurup aleme ibret olsun diye asalım onları. Giyotin de olur. Kafalarını sopalara geçirip eleden ele gezdiririz. Zaten o gün pek çok gönüllü çıkacağını da tahmin edebiliyorum. Utanç içinde yaşamaktansa onurla ölmeyi tercih edenler olabilir. Özellikle ayrılık acısı içinde kıvrananlar çok uygun olur diye düşünüyorum.
Bu günün tek iyi tarafı 24 saatten daha uzun olmaması! Şafak 15 Şubat!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder