3.19.2012

Kış, kış, çekil bahar geliyor!


Bahar hiç gelmeyecek gibi hissediyordum. Kar, döne döne kar yağdı bu kış. Daha iki gün önce sanki bulutların arasında birileri yastık savaşları yapıyormuş gibi kuştüyü büyüklüğünde kar taneleri savruluyordu dışarıda. Karanlık ve soğuk günler hiç geçmeyecek, yeni bir buz çağının ilk aylarını yaşıyor gibiydik. Karamsar, kaygılı, tedirgin hallerim beni tamamıyla ele geçirdmişti. Tabii her zaman olduğu gibi yanıldım. Doğada bizim aklımızın bir türlü almadığı bir denge var. Hepsinden önemlisi de döngü var. Hiçbirşey olduğu gibi kalmıyor, herşey deviniyor. Sadece bizim istediğimiz gibi, istediğimiz zaman yapmıyor bunu. Çünkü biz düşündüğümüzün aksine hiç de o kadar önemli değiliz. Önemliyiz de dengeyi etkileyecek kadar değil. İnsanoğlu varlığından bu yana doğaya ne yapmış olursa olsun denge bozulmadı. Bozulan sadece kendi yaşama şartlarımız oldu. Denge bu. Zararlıları güzelce ayıklıyor. Yararlılara yer açıyor. İnsanmış, bitkiymiş, hayvanmış öyle bir ayrım yapmıyor. Sadece denge sağlıyor. Bu dengenin huzurunu hissedip rahatlamak yerine insanoğlu durmadan herşeyi sorguluyor. İnsan işte. Dünyanın baharatı. Azı karar, çoğu zarar.
Kış boyunca soğuk ve karanlıkla yaşadığım onca sıkıntı güneşle birlikte çözülüp gitti. Son iki gündür en asık suratlı insanı bile gülümsetecek cıvıl cıvıl bir hava var. Kuşlar, çiçekler, insanlar bir anda canlandı. Dertler unutuldu, umutlar yükseldi. Hayat bir anda kolaylaştı. Bizim bahçede ilk çiğdemler açtı. Brandy ile sabah yürüyüşümüzde artık içim titremiyor. Yumuşak bir rüzgar, parlak bir güneş bize eşlik ediyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder