1.27.2012

Ağaçlar neden yapraklarını döker?

Çünkü yapraklarını dökmeyenleri soğuk çarpıyor. Kar ve ayaz ne yaprak bırakıyor ne de sürgün. Oysa kışa rağmen coşkuyla açan bitkiler ne kadar da hoşuma gider. Mevsimin haşin havalarına meydan okuyarak, her güneş çıktığında fiyakalı bir şekilde parlayan o yaprakları ve çiçekleri gördükçe umutlanırım. Bir an için kuru ve renksiz aylara takılıp kalmış olduğumuzu unuturum. İçimde bahara has bir pervasızlık uyanıverir. Günüm ne kadar sıkıntılı olursa olsun, kolayca üstesinden gelecek gücüm varmış gibi gelir. Az ötede pembe bir gül çalıların arasından göz kırpar, hemen yanımda sardunyalar rengarenk yazı çağırıştırır. Erik ağacının kuru dallarına inat Acem Borazanı goncalarını açtırmak için güneşe tutar. Kışa teslim olmuş tüm diğer bitkilerle alay eder gibi onların yaşayamadıkları o güneşli günün tadını çıkarırlar.
Ama kış bu. Güneşi soğuk takip etti. Kar, fırtına, ayaz. Sadece iki gün. Ama yetti. Ne yaprak kaldı, ne çiçek. Hepsi soğuktan yandı. Sanki azılı bir katil bahçelerde katliam yapmış gibi. Solmadan, kurumadan öldü tüm deli çiçekler. Kopamadan asılı kaldılar ana gövdelerinde. Sanki donup kalan göz yaşları gibi.
Bana kendi göz yaşlarımı hatırlattılar. Yaşadığım hayal kırıklıklarımı. Etrafımdakilerin uyarılarını dikkate almadan, sezdiğim tehtidlere aldırmadan, sadece içimdeki coşkunun ve sevincin sesine kulak verdiğim günlere döndüm. Tıpkı güneşin ardından gelen ayazın yaktığı yapraklar gibi içimde ölen duyguların acısını hissettim.
Şimdi yapraklarını döken ağaçları daha iyi anlıyorum. Zamanında veda etmesini biliyorlar. Yapraklarını sevgiyle uğurlayıp, gururla soğukları karşılıyorlar. Meydan okumak yerine, yaşamı yeniden kucaklayacakları günleri bilgece bekliyorlar. En güzel yaprakları, çiçekleri hatta meyveleri içlerinde saklıyarak kışın hüküm sürmesine izin veriyorlar.
Yine de zamansız açan çiçeklere ayrı bir hayranlığım var. Sonlarının ne olacağına aldırış etmeden, yaşadıkları anı renklendiren, hayatları ve ölümleriyle etraflarındakileri etkilemeyi başaran, o asilerin kalbimdeki yeri bambaşka.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder