1.04.2012

2012 dedikleri

İşte geldi! O beklenen yıl geldi. Kimilerine göre dünyanın sonu kimilerine göre de yeni bir çağın başlangıcı. Şimdilik olağandışı bir durum fark etmedim. Yani gökyüzü kararmadı, güneş patlamadı, uzaylılar dünyayı istila etmedi, insanlar da doğaüstü güçlere kavuşmadı. Tüm bunlar Hollywood senaristlerinin hayal güçlerinde kaldı. Sıradan bir yıl yaşayacakmışız gibi görünüyor. Gerçi henüz ikinci günündeyiz 2012'nin. Kaldı 363 gün. Üstelik Mayalara atfedilen şu ünlü 12.12.12 tarihine daha çok var. 
2012 de düşüncelerin gerçeğe dönüşeceği söyleniyordu. Yani bu yıl düşüncelerimizle yaratacağız. Yedi milyar tanrının yaşadığı bir dünya nasıl olacak acaba? Üstelik bu tanrıların giderek artan bir bölümü sürekli iletişim halinde. Yani yaratılan düşünceler twitter hızıyla yayılıp kök salıyor. Hatta sosyal ağların verimli ortamında hızla büyüyüp kurallara ve inançlara dönüşebiliyor.Her an her yerde yeni, taze, farklı bir söz, bir düşünce, bir hareket üretiliyor. O kadar çok ki güncelin ömrü kısaldıkça kısalıyor. Zaman herkesin maskarası oldu. Nerede o eski baskın, havalı hali? Günler bir yana saatlerin ve dakikaların bile saygınlığı kalmadı. Herkesin gözü saniyelerde. Hızlı olsun, hemen olsun ya da hiç olmasın. Beklemek en kötü seçenek. Kimsenin beklemeye sabrı yok.

Bugünki niyetim:
Kendime zaman yaratacağım. Yapmak istediklerim için yeterince zamanım olduğunu düşüneceğim. Acele etmeyeceğim. Sabırlı olacağım. Belki planladığımdan daha az yapacağım, ama yaptıklarımın farkına varacağım. Her niyetimin, her davranışımın çevremi, hatta tüm dünyayı etkilediğini düşüneceğim. Sonuçta bu benim dünyam. Tanrı olduğum tek dünya...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder